2022 Yıl Sonu Yazısı

Nihbrin
Nihbrin
Published in
7 min readDec 30, 2022

--

Bu yıl hem hayatımın en uzun, yıpratıcı ve yorucu yılı oldu hem de en güzel, tatlı ve unutulmaz yılı olmayı başardı. Ömrüm boyunca 2022’yi asla unutmayacağıma eminim.

Bu yıl hikayemi yayınlamaya başladım. Desen’i her baştan okuduğumda yeni gördüğüm hatalarıma rağmen çok seviyorum ve sonunu getirmeyi de çok istiyorum. Notlarım 15 yıllık ama çoktan o notların bana sunduğu iskeleden saptım gittim. Bakalım nerelere varacak.

Desen başarılı olsun olmasın, okunsun veya okunmasın aynı 2022 gibi, her daim benim için çok özel bir yere sahip olacak.

Bu yıl çeşitli hastalıklar ile başa çıkmak zorunda kaldım. Şu an için ciddi bir sorun yok ama yıl biterken bile yeni yeni başka problemler baş gösteriyor. 35’inize geldiyseniz sağlığınıza artık dikkat etmelisiniz.

Birtakım önemli kararlar aldım ve onlara riayet etmeye özen gösteriyorum. Şu an için bana büyük faydası oldu.

Bu yıl işimi sevdiğimi ama çalışma ortamımdan çok mutlu olmadığıma kesin karar verdiğim yıl oldu. Ancak yediğim kaba pislememek gibi bir kuralım var ve işin sonunu görmek istedim.

Bu yıl Nisan ayı gibi bitmesi gereken iş, şu anda 30 Aralık itibariyle bitti ve her şeyin sonunda tam da istediğim gibi çalışmadı. Mutsuzum, canım sıkkın ve belki biraz da öfkeliyim çünkü tüm yılımı bu işe verdim.

Buna rağmen, kalbim ağır değil. Elimden geleni yaptım. Stresli değilim ve evet mutsuzum ama bu mutsuzluk bir oyunun maçı bittiğinde kaybettiğinizi görmek gibi basit bir mutsuzluk düzeyinde. Peki bu neden böyle? Başka zaman olsaydı yıkılabilirdim ama bu sefer değil.

Çünkü bu yıl hayatımın aşkı ile tanıştım ve ilişkimiz aylardır giderek daha güzel bir hal aldı. 2023’e girerken kafamda sadece olumlu düşünceler var. Her şey daha güzel olacak.

Kendim hakkında konuşacaklarım bu kadarlar.

Bu yılın anime ve mangalarından bahsetmek istiyorum ama hepsini şıp diye hatırlayabilecek miyim emin değilim. Güncelden geriye doğru gidelim.

Yakın zamanda izlediğim en iyi anime Bocchi the Rock oldu. Gerçekten 10/10 verebileceğim kalitedeydi ve tek sıkıntısı bence kısa sürmesiydi. Manga’yı takip ederse daha uzun bir yolu var, 2. Sezonun geleceğini umut ederek sayfasını kapattık. K-ON’a benzediğini düşünmüyorum ama size benzediğini söyleyenler olacaktır, K-ON sevmiyorsanız pek kulağa asmayın ancak K-ON seviyorsanız da bence hiç kulağa asmayın.

Haksızlık yapılan anime JoJo Part 6 oldu sanırım. Netflix cehenneminde kayboldu. Finalini izleyen kimse finali hakkında konuşamıyor çünkü haftalık yayınlanmadı ve sadece maratonlayanlar biliyorlar. Kim, hangi bölümde, izledi mi izlemedi mi? Böyle asla spoiler-free bir konuşma gerçekleştirilemeyecek olmanın gazabının altında ezilmeye mahkum. Haftalık hype’ten çok fayda sağlayan seriler var (örneğin şu anda yayınlanan Bleach epey on fire) ama örneğin güncel Bleach bölümlerini bir defada verseler sizce böyle olur muydu? Veya o “OMG FMA’YI MAL’DA GEÇMİŞ!” meme’ini jojo için de görür müydük? Kim bilir, asla bilemeyeceğiz. JoJo 7 gelmiş geçmiş en ağır şekilde beklediğim serilerden biri ve anime olduğunda yine Netflixe düşerse çok ağır söveceğim.

Bu yılın en büyük hayal kırıklığı Biscuit Hammer oldu benim için. Ne hayallerim vardı ama bir hayli düşük kalitede prodüksyiona sahip olması, sanatçıların sanki silah zoruyla seslendiriyormuş gibi oynamaları, hikayenin sakız gibi gereksiz yere uzatılması, güzel kısımlara gelmenin zorlaştırılması derken güzelim seriyi hiç etmişler. Yine hiç izlememiş birine mangayı önerebilirim ama animeyi önermekte gönülsüzüm.

Lycoris Recoil’i o kadar çok sevdim ki sadece onun hakkında ayrı bir yazı yazasım geldi ama sonra vaz geçtim. Mutlaka izlenmesi gereken bir anime olduğunu düşünüyorum, harika \o/

Bu yıl orijinal bir anime kalbimi çaldı. Paripi Koumei mükemmel bir açılış şarkısı ve videosuna sahip ama bundan da öte, şarkıları, konunun işlenişi, en karanlık günlerimden birinde gelen ilk bölümü ile beni hayata bağladı. Çok dramatik bir övgü yaptım ama gerçekten benim için bu yıl yeri ayrı. Eiko ftw!

Popüler olup izlemeyi reddettiğim animeler de yok değildi. Örneğin Summertime Render, Tomodachi game, Aharen-San ve hatta Spy x Family birkaç bölümden öte izlemedim. Manganın çoktan sunduğundan fazlasını sunmadılar, esprileri ve görselleri mest edecek bir şekilde bonusla renklendirmediler, orijinallik katmadılar, güzeldiler ama çoktan hikayeyi bilen benim canımın sıkılmasına mani olacak kadar değildiler.

Öte yandan Chainsaw Man ve Kaguya-Sama 3. Sezon tam aksine, her şeylerini bilmeme rağmen mükemmeldiler. CSM’nin tekrar yapılması için imza toplayanlar zıkkım yesinler.

Gundam Merkür Cadısı şu anda çok tatlı ilerliyor ve 2023’e bir kısmı sarkacak olmasına rağmen 2022’nin olumlu şekilde hatırlayacağım animelerinden olacak.

Shokei Shoujo no Virgin Road güzel başlayıp meh biten bir orijinal isekai örneğiydi, hani daha önce hiç isekai izlememiş birine veya bu türden kesinlikle keyif almayan birine (wink) asla önermem ama orijinal hikayeler denenmesini seviyorum sanırım. Hikaye güzeldi ama sunum sınıfta kaldı galiba.

Üç diğer isekai bu yılın beğendiğim isekaileri oldular: Yuusha Yamemasu, Kage no Jitsuryokusha ni Naritakute ve Tensei Shitara Ken Deshita. Üçü de güzeldi ve benim kişisel lezzet paletimde ufak garnitürler olarak yerlerini aldılar.

Daeimon bu yılın sevdiğim taking easy animesi oldu. Relax, basit, dümdüz anime. Seviyorum arada böyle şeyler izlemeyi.

Kunoichi Tsubaki de bu açıdan benzer nitelikteydi, arada böyle kalbi ısıtacak basit animeler gerçekten önemli. Bu karakter tasarımlarının kendilerine has bir bonus komedi faktörü var gibi geliyor böyle, çok ciddiye alamıyorum bir türlü.

Birdie Wing bu yılın garip şekilde kaliteli ve güzel animesiydi. Golf’ü izlenesi kılmayı başarmışlar.

Biraz da mangalardan bahsedelim.

Aslında şu aşamada yazacak o kadar çok seri olduğunu fark ettim ki dehşete kapıldım. Hepsini tek paragrafa katamari yapıp üzerinize salacağım. Bu sene okuduğum çoğu seriyi severek tükettim ve birazdan sayacaklarım 2022’de başlamamış olsalar da ya 2022’de ben yeni başladım ya da 2022’de severek okumaya devam ettim

CSM 2. Kısım sürükleyici gidiyor, Frieren çok fazla ara verdi bu yıl ama gittiği kadarıyla masterpiece benim gözümde, Super no Ura de Yani Suu Hanashi adında garip bir tiryaki mangası okuyorum, kişisel dirty little secret’ım. Şu anda adını hatırlayamadığım bir manga var, bir anne oğlunu kaybettikten sonra onun isekailendiğine inanıp eski lise arkadaşından yardım alarak isekailenmeye çalışıyordu. Her şey iyi güzel ama çok gerçekçi bir seriydi ve her bölümde kalbim biraz daha kırılıyordu. Sanırım ismini hatırlamayı reddedeceğim. Bu yıl okuduğum en iyi manga ödülünü sanırım Kaoru Hana wa Rin to Saku’ya verebilirim. Artık böyle seriler çıkmıyor sanıyordum ve beni çok güzel ters köşe şaşırttı. Mükemmel bir romance & slice of life. Bu yıl okuduğum en iyi shounen ne yazık ki CSM-2 değildi (csm’i artık bir manga gibi değil de film manuscripti gibi görmeye başladım ve bundan şikayetçi değilim) ama Dandadan ve Akane-banashi oldular. İkisini de shounen altın madalyası ile ödüllendirebilirim.

Kaoru hana’yı böyle yüksekten övdüm ama Oshi no Ko’nun da arkada kalır bir yanı yok, sona sakladım çünkü 2023’te animesi geleceği için sabırsızım. Umarım en az Kaguya kadar sevilir.

2023’ün en hype beklediğim anime serisi ise, elbette, tartışılmaz şekilde, Tomo-Chan!

Bu yıl öyle çok film izleyecek zamanım olmadı ama izlediklerim arasında Everything Everywhere All at Once beni en çok etkileyeni oldu. Sanırım bir gün onu tekrar izlemek isteyebilirim.

Bu yıl yine on yıldır olduğu gibi Guild Wars 2 oynamaya devam ettim. Guild Master’ım benim karakterlerimden birinin fan artını yaptırttı doğum günü hediyem olarak, yayınlayacak kadar çok sevmedim ama yapılan hareketin anlamı benim için çok büyüktü. Fallout76’ya geri döndüm; Eskisinden misli ile iyi, sorunsuz, herkese önerebileceğim bir mmo olmayı başarmış. Lost Ark ile ilgili kötü anılarım olması ve grindy game için zamanımın olmadığına karar vermemden ötürü tamamen defterini kapattım ama gameplayi harikaydı. Bu yıl beni yine karanlıklardan çıkarıp akıl sağlığımı korumama sebep olan (ironik değil mi?) oyun Elden Ring oldu. Elden Ring’i oldukça sevdim ve sanırım oyunda yapılabilecek her şeyi yaptım, her yere gittim ve her bossu farklı birkaç build ile dövdüm. Pişman değilim. GoTY almasına fanatik bir düzeyde olmasa da sevindim zira kalbimde yeri ayrı.

Genshin’den bahsetmeme gerek bile yok sanırım, bu yıl sadece 3 ay boyunca hiç oynamadım.

2023’te hepinize sağlık ve mutluluk dilerim.

Uzun günler ve hoş geceler hepinize!

--

--